17 Blogger Bir Hikaye 16. Bölüm Gün Yüzüne Çıkanlar


Yaşadığı şeylere, neler yaptığına inanamıyordu Melaine. Başını iki elinin arasına aldı, ağlaması gerekiyordu bu durumda, yaşadıklarının ağırlığı altında bağıra bağıra ağlaması gerekiyordu. Donup kalmıştı adeta, beyni ona oyun mu oynuyordu? Az önce yaşadıkları bir korku filmi sahnesini aratmayacak türdendi.. Ve başrolde kendisi vardı. Nasıl yapmıştı bütün bunları aklı almıyor, donmuş beyniyle hiç bir şey düşünemiyordu. Taksi hızla gidiyor nereye gideceğini bile kararlaştıramıyordu. Hayat devam ediyordu, hesaplaşmasını yapmıştı. Şimdi ne yapmalıydı. Resme takıldı gözleri tekrar. Bu çocuk Cilla mıydı, peki yanındaki kadın.. Bu durumdan Lexi' ye bahsetmeli miydi? Hayatını karartan, onu dipsiz kuyulara , karanlıklara atan Velius'u sonsuzluğa gömdüğünü, kendisinin ve ablasının intikamını aldığını söylemeli miydi.. Ablasının son hali geldi gözünün önüne, terapi sonucu ağır bir atak geçirmişti. Hemen onun yanına gitmeliydi. Bunca zaman ablasına kızgındı, onu önemsemediğini, yalnızlığın kollarına terk edişini unutamıyordu. Ama Rhett' in söyledikleri Lexi' yi affetmesine yetmişti, kimi vardı ki ondan başka.

Nihayet hastanenin önüne gelmişti. Rhett' e söylemeli miydi bilemiyordu. Velius' un söyledikleri geldi aklına. " Her şey beklenir ondan Lexi için öldürmekten sakınmaz  hatta kendi hayatından bile vazgeçer. Asıl psikopat o. " Bu sözler daha ağır basıyordu kafasında. Şimdi kime nasıl inanırdı. Kafası allak bullak olmuş, birşeye odaklanması imkansız görünüyordu. Nasıl bir oyuna düştük biz diye düşündü. Tam o sırada ona doğru yaklaşan Rhett' i gördü.
" Nerede kaldın seni merak ettim, camdan gördüm geldiğini. Lexi' ye çaktırmadan geldim belki ondan gizli söylemek istediklerin vardır. Çok dikkat etmeliyiz Melaine. Lexi çok ağır bir atak geçirdi. "
Başka bir zamanda söylenseydi bu sözler çok iyi niyetli gelebilirdi Melaine' ye. Ablasını ondan uzaklaştırması, yıllarca ayrı kalması, Velius ' un sözleri aklını karıştırıyor ve daha ağır basıyordu.
" Chetten yardım aldım ve o Velius pisliğinin yaşamına son verdim dedi." Bunları söylerken sesi titriyordu.
" Ne diyorsun sen Melaine bunu nasıl yaptın", diyordu Rhett şaşkınlık içinde. " Peki sana birşey anlattı mı? Cilla hakkında birşey öğrendin mi? Ardı ardına soruyordu Rhett, tedirginlik ve telaş vardı her halinde. Melaine' nin gözünden kaçmamıştı bu durum. " Yoo birşey söyleyemeden can verdi pislik",  dedi. Cilla ile ilgili ajandadan bahsetmedi hiç. Önce kendi okuyup , karar vermeliydi. Rhett' e güvenmemeliyim diye düşündü.
" Hadi Lexi' nin yanına gidelim" diyen Rhett' in sesiyle irkildi. Lexi uyanmıştı tabii Yunna olarak. Sakin, huzurlu bir ev kızıydı yunna. Eve gitmek için hazırlandılar.

Melaine bütün gece ajandayı inceledi. Ajandada okudukça, gördükçe onu korkutan, şaşırtan derin bilgiler vardı. Rhett gerçekten bir psikopatmış diye geçirdi içinden. Ablasını ondan uzak tutmalıydı. Velius herşeyin kaydını tutmuştu. Fotoğrafları da vardı Rhett' in. Rhett sadece Lexi' yi istiyordu. Onun hayatındaki her şeyi uzaklaştırıyor, bitiriyordu, Lexi' ye hissettirmeden. Velius' la anlaşmış ve çocuğu kaçırmasını söylemişti. Velius ilk başlarda bunu kabul etmiş ama çocuğun engelli olduğu ortaya çıkınca geri vermek istemiş. Rhett ise Cilla' yı istemediğinden onu bir yurda vermişti. Bütün bunlardan Lexi' nın haberi yoktu. Melaine' yi de istememiş miydi zaten.
Melaine bir şeyler yapmalıydı...

Not: Hikayenin bazı bölümleri kafamı karıştırdı. Hikayeyi tekrar tekrar okudum. Elimden geldiğince yazmaya çalıştım. Son hamleyi de Şym Couture bırakmak istedim artık.. Hikayemiz 22 blogger 1 hikaye değil değişti. Bu nedenle diğer arkadaşlarımız da değiştirirse güzel olur. Yeni görenlerin kafası karışabilir. Önceki yazan arkadaşlar da kendilerinden sonraki bölümleri eklerlerse bütünlük sağlanmış olur. Bazı arkadaşlar da eksik olduğu için ilerlemem zor oldu:) Fikri ortaya atan Dream' a teşekkür ederim.
16. Bölüm Sevdicann 
17. Bölüm Şym Couture