Merdivenden Düştüm


Küçük şeylere üzülüyor, hırs yapıyor, elimizdekini beğenmiyor daha fazlasını istiyoruz çoğu zaman. Hayatın içine dalıyoruz, unutuyoruz bazı şeyleri balık hafızası misali.. Teşekkür etmeyi, şükretmeyi unutuyoruz mesela.. Elimizde hiç birşey olmadığını sanıyor yakınıyoruz da yakınıyoruz.. Hep kendimizden üsttekilere bakıp hayıflanıyoruz, sanki hiç birşeye sahip değilmişiz gibi..

Bunları niye yazıyorum biliyor musunuz. Üç gündür acılar içinde kıvranıyorum , bol bol düşünme fırsatım oldu. En değerli varlığımın, en çok şükretmem gereken şeyin ne olduğunu öğrendim.. Sağlığım.. Evimiz 4 katlı sayılır yani üç tane merdiven var. Hafta sonu günlük işlerle uğraşırken, aşağıdaki odaya inerken ansızın ayağım kaydı. Çok kötü düştüm, çok acı çektim oğlum korkmasın diye ağlayamadım o derece:( O gün kımıldayamadım hiç. O zaman anladım ne kadar aciz olduğumu..
Yürümenin, oturmanın, sırt üstü yatmanın, sağa sola dönmenin, adım atmanın, ayağa kalkmanın değerini. Sağlığımız, gören gözümüz, işiten kulağımız, koku alan burnumuz, hisseden tenimiz, bizi ayakta taşıyan ayaklarımız, kollarımız için ne kadar şükretsek az gibi ne dersiniz... Yeni yeni ağrılar azaldı, tam olarak bitmedi tabii. Çok şükür bu kadarla atlattık, daha kötüsü de olabilirdi..

Vesselam hayatta en önemli şey sağlık. Sağlığın olmadı mı herşey yalan. O nedenle diğer şeyleri dert etmeyelim kendimize.. Her şeyin çözümü var...

NOT: Dünkü yayınladığım Uzak doğu tatlısını söz verdiğim için, etkinlikteki arkadaşlarıma ayıp olmasın diye güç bela yaptım.. Şimdi çok daha iyiyim....